la petite dolly: Medine Hacıbektaşoğlu "Yalnızca güzellik beni etkilemez, çarpıcı da olmalı!"

Medine Hacıbektaşoğlu'nun atölyesine giderken açıkçası kafamda tasarımları ile ilgili çok bir fikir yoktu. Hem Medineyi hem tasarımları, ilk defa göreceğim için açıkçası aklımda çok soruda yoktu. Kendime dedim ki, Dolly kaygılanma illa ki sohbet sırasında spontane bir şeyler çıkacaktır.

Kapıyı çaldım ve kapıyı açan kişi aynı benim gibi ufak tefek bir kadındı.

Bazı ufak tefek insanlar vardır, ortama odaya enerjileri ile fazla gelirler. Bedenleri küçük ama enerjileri büyüktür.

İşte öyle biri idi Medine Hacıbektaşoğlu, gözlerine baktığım anda hayatta çoğu konu da kararlı ve attığı adımlarda sağlamlığını hissettim.

Bana çay hazırlarken, yine la petite Dolly huyumdan vaz geçmeyip ürünleri ellemeden edemedim :) Ellerken de, ilk aklıma gelen "bu kadar güzel ürünler bu güne kadar neredeydi?" sorusu oldu. Neyse kendi kendime dedim ki, sabır Dolly birazdan anlatacak hikayesini.

Medine aynı benim gibi küçük yaştan başlayıp durmak bilmeyen 17 yıllık iş yaşamını anlatmaya başladı. Hem onu zevkle dinliyor hemde bana ne kadar benzediğini düşünüyordum. Evren yine benzer benzeri çeker kanununu Medine'nin anlattıkları ile kanıtlamıştı bana.

Medine aslında tekstil sektörünün her türlü adımında çalışmış bir kadın. Satışta yapmış, mağaza vitrini de, yeri gelmiş defileler için podyum teknik ekibinde de çalışmış. Gün gelmiş bağlı olduğu markanın terzisi ile sabahlayıp ürünün her türlü dönüşümünü de adım adım izlemiş. Hiç bir zaman markaların diken veya çizen kısmında olmamış ama her türlü bilgiyi gözlemleyerek öğrenmeye çalışmış. Öyle bir zaman gelmiş ki, hem işe hem kursa gidip bu tutkusunu daha da geliştirmeyi başarmış.

Onu tanıdıktan ve onun MUHTEŞEM ürünlerini gördükten sonra, ne iş yaşamı ne kimlerle çalıştığı değil. Şu anda gözlerinde kararlı, tutkulu ve yaptığı işten haz duyan Medineyi ve ürünlerini yazmak istediğimi anladım.

Medine'nin ürünlerinde en hoşuma giden şeyler; kişiye özel olmaları, doğal kumaşlardan olmaları ve yalın ama çarpıcı şıklığı!

Medine de zaten genel tarzını şu kelimelerle açıklıyor "Yalnızca güzellik beni etkilemez, çarpıcı da olmalı!"

...ve ekliyor "Kadın da böyle olmalı bence"

Medine kendi markasını oluşturmadan evvel hep kendi kabanlarını, ceketlerini özel olarak diktirirmiş her gören "aa bu hangi tasarımcıdan" dermiş. Her ne kadar kendi markası olmasa da, aslında o yılların birikimi ve kendi gustosunu çoktan konuşturmaya başlamış bile.

Medine bana dedi ki "ceketler ile ilgili ilk ne düşündüm biliyor musun?"

Meraklı gözlerle baktım, ve ekledi "biz kadınlar ne zaman soğuk havalarda çok şık giyinip dışarı çıksak, içimizdeki görünsün diye bir an evvel ceketimizi/kabanımızı çıkarmak isteriz. Ben öyle bir ceket yapmalıyım ki kadınlar hava ne olursa olsun ceketleri ile şıklık yaratıp içindekiler görünsün kaygısına girmesinler istedim" dedi.

Valla düşündüm çok haklıydı, hep kabanım çıksın da içimdeki şıklığım gözüksün dediğim zamanları hatırladım ve Medine'nin kadınları böyle iyi analiz edip onlar adına bir şey yapmak istemesi çokkk hoşuma gitti. Valla helal olsun dedim içimden!