21 Ocak 2013 Pazartesi

SİZLERİ BEKLİYORUM!

2013 yeniliklerin ilklerin senesi olsun dedim.
Kendime yepyeni taptaze eğlenceli renkli daha kapsamlı bir site yaptım :)

HEPİNİZİ ORAYA BEKLİYORUM 

17 Ocak 2013 Perşembe

Kendi Beyazını buldun mu?



Beyaz...

Ne saf, ne temiz, ne güzel bir renktir.

Bu sene Beyaz rengi, hem podyumları hemde sokak modasını ele geçirmiş durumda. Paltodan pantolona, ayakkabıdan çantaya kadar bembeyaz olmak
"IN" bir durum.

Peki madem öyle o zaman Beyazın artıları neymiş ona bakalım.

* Her tene uyum sağlayan bir renktir.
* Birlikte kullanıldığı renklerin de güç ve etkisini artırır.
* Zamansız bir renk olduğu için de, gardıropların vazgeçilmezidir.

O zaman hadi kendi BEYAZ'INIZI bulmaya :)))







16 Ocak 2013 Çarşamba

Fularsız la petite, la petite siz fular olmazzz :)





Kendimi bildim bileli eşarp, fular, şal, atkı biriktiririm.
Önce babaanneminkileri çekmecesinden yürütmekle başlayıp. Sonra anneminkileri takarak sonrasında da kendiminkileri biriktirerek geçen yıllar.

Babaannem için bu bir kültür, bu bir gusto, bu bir stil işiydi. Renk renk desen desen özenle seçilmiş modeller. O kıyafetine uygun olanı taktıkça benim hevesim daha da artardı.

Tabii ki ben 12/13 yaşlarında taktığım zaman, hayırdır boğazın mı ağrıyor? veya 'o nedir ya babaannem gibi olmuşsun' gibi eleştirilere çok maruz kaldım ama fark etmez ben kendimi o kadar mutlu hissederdim ki hiç bir şeyin önemi yoktu.

Cebimde son param kalsa bile yine fular, yine eşarp, yine şal derim de başka şey demem :)

Hazreti google da araştırırken bu 40 bağlama çeşidini buldum ve sizlerle paylaşmak istedim. Bunları uygulayın güzelliğinize güzellik katın diye...












13 Ocak 2013 Pazar

Osmanbey'in olmazsa olmazı "KAKTÜS AYAKKABI"


İstanbullu olmak...

Evet İstanbullu olmak gibi aslında; Çarşılı, Modalı, Nişantaşılı, Fatihli, Bakırköylü, Caddeli olmak gibi kavramlar var.
Ben de neredeyse bütün yaşamımı Osmanbeyli olarak geçirdim.

Herkesin çocuğu kendine en güzeldir ya, bence doğduğun büyüdüğün semtte o kişiye en güzel gelen semttir. Bir sürü anının biriktiği, her köşede acı tatlı bir yaşanmışlığın olduğu, esnafla göz göze gelip tatlı bir gülümseme, aynı bakkal amca, aynı gazete bayi, aynı terzi usta ve cebinde para çıkışmasa bile sana kredi verecek bir sürü candan insan.

Gece geç vakit metrodan/otobüsten indiğin zaman bile, içinde bir güven olur. Bana bir şey olsa mutlaka esnaftan biri beni kollar diye. Ne güzeldir aslında insanlarla BİR olup yaşamak.

Kaktüs ayakkabıda işte onlardan biridir benim için, Osmanbeyin olmaz ise olmaz ayakkabıcısı. 
1996 da; Osmanbeyli kadınların hayatına hızlı bir giriş yapıp, günden güne güçlülüğünü ve başarısını bizlere kanıtlayıp, enerjisi ile semtimizden taşmayı başaran bir markadır.
Zengin modelleri, vizyonerliği, üstün kalite anlayışı, rahatlığı, tasarımları, müşterisi ile kurduğu empatisi ve yeniliğe olan katkıları ile müşterilerine daima fark yarattırmıştır.

Bu hafta çaylarını içmek için gittiğim de, mağazada bir de ne göreyim. 
SÜPER  İNDİRİM başlamış. 59 TL DEN BAŞLAYAN FİYATLARLA!
Allahım bu fırsat kaçar mı dedim ve hemen sizlere yazmaya karar verdim.

Hem fotoğraf çektim, hemde onları daha yakından tanımanız için sorularımı yönelttim :)


* Ayakkabıların yüzde kaçı sizin imalatınız? Kullanılan malzemeler nelerdir?

%80 bizim imalatımız. Kullanılan malzemeler modeline göre suni deri, hakiki deri ve tekstil ağırlıklıdır.

* Ayakkabı modellerine sezon başında nasıl karar veriyorsunuz? Neye göre?

Sezonun tekstil trendlerine göz önüne alıp yurt dışı  yurt içi ayakkabı ve tekstil fuarlarını takip ettikten sonra karar veriyoruz.

* Bu sezon en cok satılan ayakkabı/ayakkabılar hangileri?

Genelde bu sezon ağırlık olarak dolgu ve maskülen modeller daha ön plandaydı kışında getirmiş olduğu hava şartları insanları biraz daha rahat modeller seçmeye zorladı. Bu nedenle düz dolgu modeller bayanların vazgeçilmezi oldu diyebiliriz. 
Ama şıklığından ödün vermeyen ve her zaman daha çekici olmak için giyinen bayanlar ise topuklu ve platformlu modellerden  vazgeçmeyerek şıklığına devam ettiler.

* Kaktüs ayakkabı ekibi; deneyimleri, müşterileri ile olan rahat iletişimi ve empatileri sayesinde kapıdan giren müşterinin kişiliğini ve fiziksel ayrıntılarını göz önünde bulundurmadan ayakkabı satmayı etik bulmuyorlar :)
Bu bakış açılarını senelerdir bildiğim için onlara sordum, bana bu konu ile ilgili bir kaç örnek verebilir misiniz?

İnce topuk platformlu ayakkabı ile dükkana gelen kadın:
Moda tutkunu kendini bulutların üstünde hisseden wamp kadın olabilir.

Flat taban ayakkabı ile dükkana gelen kadın:
Rahatına düşkün ama şıklığını düz tabanda da göstermesini bilen maskülen kadın olabilir.

Dolgu taban ayakkabı ile dükkana gelen kadın: 
Kendinden emin wamp hemde maskülen şıklığı bir arada kullanan kadın olabilir.

* Bu arada, Hadise "Aşk Kaç Beden Giyer" klibinde "Kaktüs" ayakkabıyı tercih etti bildiğim kadarı ile onun hikayesini kısaca alabilir miyim?

Trendyol da uzun bir süre butiğimiz olmuştu ve o sıralar Hadise Trendyol'un reklam yüzüydü. Kaktüs ayakkabılarla farklı kostümler giyip çekimler yapmıştı ve o arada aşk kaç beden giyer klibinde bu ayakkabıyı giyerek klip çekti.








la petite Kaktüs ayakkabıyı talan edecek, kaçın la petite geliyorrr :)





















Başta Kenan olmak üzere bütün ekibe teşekkürler...



Adres : Halaskargazi cad. No:114/A Osmanbey 
Telefon : 0212 241 08 88

Facebook ta geri kalan modelleri görün ve takip edin derim :)





Oğlak burcunun yükselenleri ve stili!



2013'te de sizlere blogumun meşhur Astroloğu "Şebnem Geylani" ile BURÇLAR ve STİLLERİNİ sunmaya devam edeceğim :)


Bu ayın burcu olan "OĞLAK" ile karşınızdayız...

Oğlak, zodyak burcunun onuncu burcudur. Toprak burcudur. Oğlak burçları kuşağının en istikrarlı ve ciddilerinden biridir.

Kendine güvenen, iradeli, işine ve ailesine bağlı, kendine yeten insanlardır. Yaşamın en zorlu yolculuklarında bile sabırla ilerlerken her türlü zorluğa dayanırlar. 

İşlerinde ya da hayatın herhangi bir alanında gecikmelerle karşılaşabilirler bu onların ruhsal gelişimlerinde esnemeyi öğrenebilmeleri için test zamanlarıdır. Oldukça hırslıdırlar, sabırla ve çok çalışmayla yollarında ilerlerler. Dağ keçisi burcun sembolüdür ve o da sarp tepelere tırmanır.

Onlar için iş, yapmaya yatkın oldukları aşırı çalışma dışında, tedavi edici ve büyük bir olasılıkla onları hasta eden herşey için ilaçtır. Bir oğlak için tamamen rahatlamak zordur. Boş zamanlarında bile meşgul olduklarında  mutludurlar.

Hayranlık uyandıran bir disiplin uygulamaları ve para durumunu yönetmek için iyi bir beyinleri vardır. Çoğu kendisine yeterlidir ve yollarını açmaya eğilimlidir. Onları iyi tanıyanlar görev duygularına ve özverili olmalarına  ve kendilerini adamalarına hayran olurlar.

Oğlak Burcunun Yükseleni İkizler:

Duygularınızla değil aklınızla hareket eder, olayları çabuk kavrarsınız. Planlı programlı iş adamı ve kadını olarak bilgi toplama ve yayma görevi size verilmiştir.

Aşk konusunda iyi iletişime ve özgürce sevmeye önem verirsiniz. Duygularınızı dengede tutmakta zorlanabilirsiniz. İkizler etkisiyle çift kısmetli birisiniz. 

Yükselen ikizlerde; uzun ince bir boy ve hareketli bir beden vardır. 

Yüz erkekte iri kemikli ve belirgin köşeli, kadında daha hoş, zarif, ince ve estetik üçgen biçimindedir. Kollar, bacaklar ve parmaklar uzuncadır.

Kadınlar için stil,
Bayanlar canlı, renkli ve göz alıcı renklerle spor tarzı pekiştirebilirler.
Dolaplarında her duruma uygun bir giysi mutlaka bulunur. 

İkizler burcu elleri yönetir. Dolayısıyla bilezikler güzel yüzükler ve benzeri aksesuarlar takmaktan hoşlanırlar. Ayrıca küçük para keselerine ve cüzdanlara karşı zaafları vardır.






Erkekler için stil,
Yarı spor yarı abiye tarz tam size göredir.
Renkli ve rahat bir giyim tarzını günlük hayatta tercih ederler.



Sizde, Ruhunuzu yansıtan STİLE ve RENKLERE sahip olmak ister misiniz?







9 Ocak 2013 Çarşamba

Oğlak burcunun yükselenleri ve stili!


2013'te de sizlere blogumun meşhur Astroloğu "Şebnem Geylani" ile BURÇLAR ve STİLLERİNİ sunmaya devam edeceğim :)


Bu ayın burcu olan "OĞLAK" ile karşınızdayız...

Oğlak, zodyak burcunun onuncu burcudur. Toprak burcudur. Oğlak burçları kuşağının en istikrarlı ve ciddilerinden biridir.

Kendine güvenen, iradeli, işine ve ailesine bağlı, kendine yeten insanlardır. Yaşamın en zorlu yolculuklarında bile sabırla ilerlerken her türlü zorluğa dayanırlar. 

İşlerinde ya da hayatın herhangi bir alanında gecikmelerle karşılaşabilirler bu onların ruhsal gelişimlerinde esnemeyi öğrenebilmeleri için test zamanlarıdır. Oldukça hırslıdırlar, sabırla ve çok çalışmayla yollarında ilerlerler. Dağ keçisi burcun sembolüdür ve o da sarp tepelere tırmanır.

Onlar için iş, yapmaya yatkın oldukları aşırı çalışma dışında, tedavi edici ve büyük bir olasılıkla onları hasta eden herşey için ilaçtır. Bir oğlak için tamamen rahatlamak zordur. Boş zamanlarında bile meşgul olduklarında  mutludurlar.

Hayranlık uyandıran bir disiplin uygulamaları ve para durumunu yönetmek için iyi bir beyinleri vardır. Çoğu kendisine yeterlidir ve yollarını açmaya eğilimlidir. Onları iyi tanıyanlar görev duygularına ve özverili olmalarına  ve kendilerini adamalarına hayran olurlar.


Oğlak Burcunun Yükseleni Boğa:

Doğum anınızda Boğa yükseliyorsa maddi değerlere önem veren, yükselmeyi hedefleyen biri olursunuz. Sabırla çalışır, mesleki ve parasal konularda birikim yaparak zengin olabilirsiniz. 

Yükselen Boğa'nın arzu ve aşk yönü de çok gelişmiştir. Hatta, yaşamını sürdürmek için verdiği kararlar arzuları ile ilişkilidir. Fiziksel temas ister. Duyusal ve tenseldir. Erken evliliğe eğilimlidir.

Oğlak yükselen Boğanın boyu kısaya yakındır. Omuzlarınız geniş ve beden kiloya meyillidir. Göğüs bölümü geniş olabilir. 

Venüs etkisiyle bayanlarda dişilik, erkeklerde sanatsal yön ve zarif görüntü daha da ön plandadır. 

Boğa ve Oğlak rahatlık ve ciddiyeti buluşturur o yüzden bu stillerine de yansır.

Kadınlar için stil,
İpek gömlekler ve dokunduklarında tatlı bir his veren dokumalar tercih ederler. Bol kesimli, sade ve dökümlü giysiler idealdir. Takıları az ama gerçektir, altın ve gümüşten yanadırlar. Küçük çantalar kullanabilirler.





Erkekler için stil,
İnce dokuma kazaklar, rahat kesimli ceketler ve pantolonlar, şık atkılar, toprak renginde botlar. 








Sizde, Ruhunuzu yansıtan STİLE ve RENKLERE sahip olmak ister misiniz?













Oğuz Utku Güneş yönetmenliğin de ki "Adiller" tiyatro oyunu Cuma günü beni beklerrrrr :)


Tiyatro; kişiliğimiz, gelişimimiz ve hatta hatta stilimiz için bile çok önemli bir konu. O yüzden bende sizlere elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum.

Bildiğiniz gibi geçen haftalarda "Sidikli Kasabası müzikali" ne olan hayranlığımı anlata anlata bitirememiştim.

Hatta "Doruk Şengün" ile da harika bir söyleşi yapmıştık. Önümüzdeki günler de de yine aynı ekipten "Efe Ünal" ile yaptığım renkli sohbeti sizlere yazacağım.

Ben bu ekibe hayran kaldığım için onların yarattıklarını yazmak bana inanılmaz bir keyif veriyor. Sağ olsun onlarda enerjilerini benden eksik etmiyorlar.

Sidikli Kasabası müzikalini bu kadar zirveye taşıyan bir isim daha var ki, aslında bence o gizli kahraman :)

Yönetmen "Oğuz Utku Güneş" 

Valla o kadar mütevazi ve o kadar kendi halinde bir adam ki :)
Asıl başarı bence "zor olanı kolaylıkla yapma meziyetidir". Ekibi sessiz sedasız toparlıyor, projenin her şeyi ile tek tek ilgileniyor. 

Sidikli Kasabası müzikali ile aynı anda bir oyunun daha yönetmenliğini yapıyor.
Oyunun ismi "Adiller"
https://www.facebook.com/AdillerTiyatroHal

Bu Cuma günü kar kış demeyeceğim bu oyunu izlemeye gideceğim ve hem oyunu hem de birbirinden değerli oyuncuları ile sohbetimi yazacağım.

O yüzden çokkk heyecanlıyım. Beni takip etmeye devam edin derim...

Bileti satın almak isterseniz 
http://www.mybilet.com/event/12866/









7 Ocak 2013 Pazartesi

Bu ayın burcu olan "OĞLAK" ile karşınızdayız...


2013'te de sizlere blogumun meşhur Astroloğu "Şebnem Geylani" ile BURÇLAR ve STİLLERİNİ sunmaya devam edeceğim :)

Bu ayın burcu olan "OĞLAK" ile karşınızdayız...

Oğlak, zodyak burcunun onuncu burcudur. Toprak burcudur. Oğlak burçları kuşağının en istikrarlı ve ciddilerinden biridir.

Kendine güvenen, iradeli, işine ve ailesine bağlı, kendine yeten insanlardır. Yaşamın en zorlu yolculuklarında bile sabırla ilerlerken her türlü zorluğa dayanırlar. 

İşlerinde ya da hayatın herhangi bir alanında gecikmelerle karşılaşabilirler bu onların ruhsal gelişimlerinde esnemeyi öğrenebilmeleri için test zamanlarıdır. Oldukça hırslıdırlar, sabırla ve çok çalışmayla yollarında ilerlerler. Dağ keçisi burcun sembolüdür ve o da sarp tepelere tırmanır.

Onlar için iş, yapmaya yatkın oldukları aşırı çalışma dışında, tedavi edici ve büyük bir olasılıkla onları hasta eden herşey için ilaçtır. Bir oğlak için tamamen rahatlamak zordur. Boş zamanlarında bile meşgul olduklarında  mutludurlar.

Hayranlık uyandıran bir disiplin uygulamaları ve para durumunu yönetmek için iyi bir beyinleri vardır. Çoğu kendisine yeterlidir ve yollarını açmaya eğilimlidir. Onları iyi tanıyanlar görev duygularına ve özverili olmalarına  ve kendilerini adamalarına hayran olurlar.

Oğlak Burcunun Yükseleni Koç :

Doğum anında Koç burcunun yükselmesi atılgan, cesur, gözünü budaktan sakınmayan, yenilik ve değişiklik peşinde koşan maceracı biri olursunuz. Koç'un cesaretiyle Oğlak birleşince çalışkan, enerjisini iş ve spora yoğunlaştıran savaşçı doğar. 
Yükselen Koçta, atletik beden ve geniş omuzlar dikkat çekicidir. Kollar ve  bacaklar güçlüdür.

Oğlak ve Koçun birleşimi, bayanları her alanda atılgan bir savaşçı. Erkekleri  ise maceracı, cesur bir iş adamı yapar.

Atletik ve ince bir beden özgür özle karşılaşınca ne olur? 
Sportif pamuklu, keten, yün kıyafetler içinde düzenli, programlı kadın ve erkeği oluşturur.

Kadınlar için stil,
Spor kaşe ceketler, mavini her tonu elbise, şık bluz ve gömlekler, spor abiye karışımı ayakkabılar, mümkünse kırmızı keçe şık şapkalar.






























Erkekler için stil, 
Deri ceketler, şık gömlek ve pantolonlar, spor abiye karışımı ayakkabılar, evrak çantaları, şık spor saatler.
























.

Sizde, Ruhunuzu yansıtan STİLE ve RENKLERE sahip olmak ister misiniz?










Bohem stili zamanla yok olacak bir moda akımı mı yoksa bir ruh hali ifadesi mi?


Bohem kelimesinin, asıl anlamı çingene olan fakat daha sonrasında; kuralları tanımayan, sanatçı hayatı yaşayan kişilerin hayat tarzına verilen isim olmuştur.

Bohem kişinin tek kaygısı sanattır, öğrenmektir. Rahat ve salaş bir stile sahip olan, anı yaşamayı seven, yarını düşünmeyen, neşeli, mutlu ve özgür insanlardan oluşur.

70'lerin trendi bohem ise, hippi ve modern detayların birlikte kullanılmasıyla oluşuyordu.
Saçlarına taktıkları ince saç örgüsü bantlar ya da püskül detaylar bohem stilinin temel özelliklerini oluşturuyordu.

Hemen aklıma şu soru geliyor, Bohem stili zamanla yok olacak bir moda akımı mı yoksa bir ruh hali ifadesi mi? 

Yorumu size bırakıyorum...



5 Ocak 2013 Cumartesi

"Bunlar benim olsun panosu"

Düşündüm taşındım madem spiritüel yoldan sürekli stile gidiyoruz.

Spiritüel liderler, Quantum tekniği, Kabala öğretisi, Başarılı insanlar ve bir çoğu hep kişinin başarıya giden yolda arzularımızı yazmamız veya resimlerini keserek panoya asmamız gerektiğini söylerler.

Hatta çoğu yaşam koçunun da danışanına ödevidir.
Ya yazdırırlar ya da hayallerin nelerdir kolajı yaptırırlar. Benimde açıkçası yaptıklarım yavaş yavaş doğru zamanlarda gerçekleşiyor şükür ki...

Madem böyle bir teknoloji var neden stilde kullanmayalım dedim.
Veeee arzuladığım ama alamadıklarım için 
"Bunlar benim olsun panosu" yaptım :)


Sizlerin de böyle hayalleri varsa seve seve burada yayınlamak isterim. Bana isim/soyisim ve ürünün resmini dollytosun@gmail.com a yollamanız yeterli!










4 Ocak 2013 Cuma

2013'ün ilk la petite konuğu "AYŞE TOLGA"


10 parmağında 10 marifet  "AYŞE TOLGA" ile
gün boyunca kah günümüze kah 80'lere gittik!

Ayşe Tolgayı çok beğenirdim ama gün boyunca hayatı onunla aynı tempoda yaşayıp deneyimleyince onun iç güzelliğini de tanıma fırsatı buldum.
Kabala öğrencisi olarak, öğrendiğimiz en önemli şey 5 duyu ile algıladığımızın ötesine bakmamız gerektiğidir. Ayşe Tolga bugüne kadar benim sadece 5 duyuma hitap ediyordu ama onunla bütün bir günümü geçirdikten sonra kalbime ve ruhuma da hitap etti diyebilirim. 

Ayşe Tolga; hem aromaterapist, hem Türkiye’nin ilk aromaterapi markası Aisha markasının yaratıcısı ve sahibi , hem masaj terapisti, hem naturopat, hem girişimci, hem sınır tanımayanlar ebeveynler topluluğunun başkanı, hem Doğal terapiler akademisinin kurucusu, hem oyuncu, hem sunucu, hem anne, hem eş eee daha ne olsun.

Bu kadar şeye nasıl yetişiyor diye içinizden geçirdiğinizi hisseder gibiyim :)
"Zamanın efendisi olan her şeyin efendisi olur" prensibinden yola çıkarak bütün işlerini inanılmaz düzenli ve sistematik olarak programlayarak. Zamanını sağlıklı kullanarak, notlar tutarak, geceleri geç yatıp yarım kalan işleri bitirip sabahları da erken kalkarak. İyi bir ekip ve iyi bir asistan ile, aynı anda da bir sürü şeyi yaparak kendi deyimiyle bir elde 5 karpuz taşıyarak. Ki bence bu bir yetenek!

Açıkçası bu kadar sistematik ve aynı anda bir sürü işi birden yapıyor olması beni en etkileyen şeylerden biriydi. 
80'ler dizi setine doğru yol alırken Ayşe Tolga bildiğiniz atom karınca gibiydi. Hem araba kullanıyor, hem de devam eden işlerini mail ve telefon da ofis edasıyla nefes almadan devam ettiriyordu. Zaten röportajımızı da sette yapacağız :) 

Stüdyoya varıyoruz, zıplayarak arabadan iniyor. İnanılmaz yüksek enerjisi ile stüdyodan içeri giriyor ve ekip arkadaşları ile kucaklaşıp şakalaşıyor. 

Kapıdan girdiğim anda ekibin sinerjisini net olarak hissettim, hepsi sanki uzun süredir birbirlerini görmemiş aile üyeleri gibi sarılıyor ve şakalaşıyorlar. Sohbetleri ve enerjileri gün boyunca size geçiyor. İnanın bana, hasta birini bu ekibin içine koyun sırf moral depolamaktan iyileşir.

Ayşe Tolga beni tek tek 80'ler ekibi ile tanıştırıyor. Beni evlerine gelen bir misafir gibi sıcacık karşılıyorlar. 

Oyuncu ekibi ile tanıştıktan sonra giysilerin ve aksesuarların bulunduğu atölyeye yöneliyorum. Alabildiğine uzanan bir atölye, türlü türlü kıyafetler, çantalar, ayakkabılar. İnsan içine bir girdimi çıkmak istemiyor.

Tabi ben boş durur muyum, bol bol elledim bol bol giydim bol bol 80'li yılları içime çektim.



























Arada sırada gidip ekibin hazırlanmalarını izledim ve tabi beni kırmadılar bol bol fotoğraf çekmeme izin verdiler :)





Ayşe Tolga tam bir atom karınca demiştim :) 
Hem hazırlanıyor hem işlerini telefondan kontrol ediyor...






                      veeeeee haber geldi çekim başlıyorrrrrrrrr

                                     3      2      1    KAYIT!







   




Çok yorulduk artık biraz yemek yiyelim dedik ve yemekhaneye doğru ilerledik. Yönetmeni, ışıkçısı, makyajcısı bütün ekip hep beraber yedik. 

Sonrasında Ayşe Tolga sağ olsun dinlenme arasını benle röportaj yaparak geçirdi.


- Oyunculuk yaparken aromaterapist olmaya nasıl karar verdiniz?
Oyunculuk iyi gidiyordu ama sektörel problemler vardı. Benim beklentilerimin yüksek olması, yaşadığım hayal kırıklıkları, sektörle benim beklentilerimin örtüşmemesi gibi şeylerden dolayı sektörden uzaklaşmaya başlamıştım zaten. 2004/2005 gibi de "yoruldum, istemiyorum bu işi" demeye başlamıştım, derken böyle bir sürece girdim. Ama bu süreçte de boş durmadım, özel bir kanalda kültür sanat programları hazırladım, müzik programları sundum, life style ve moda ile ilgili programlar hazırladım ve sundum. Televizyondaydım yine ama başka kalemlerde.

- Bu eğitimleri almaya nasıl karar verdiniz? Şifacılık yönünüz hep var mıydı?
Kendim spa ya çok meraklıyım, yoga yaparım, zaten hayat tarzı olarak bunları benimseyen biriydim. 
Bence hepimizin doğaya dönüş ve şifanın artmasının tek nedeni insanlar kendini iyileştirmek istiyor. Bende öyle düşündüm, ben kendimi iyileştirmekten yola çıktım. Daha iyi bir insan olmak ve kişisel gelişimim ile ilgilendim. Bu bir yoldu, niye buradayım sorularını çocukluğumdan beri hep soran biriydim. Şansıma algıları ve sezgileri açıktım, hep doğru ortamlarda bulundum.

- Aromaterapi nedir kısaca bahseder misiniz?
Aromaterapi, dünya da çok yaygın olan tamamlayıcı tıptır.
Hatta yeni Zellanda ve Avustralya da sağlık sigortaları kapsamında yer alan ciddi bir terapi yöntemidir. 
Aromaterapik özellikleri olan yani, kokusunu veren aynı zamanda aromaterapik sinerjiye sahip olduğunu düşündüğümüz yağların, bitkilerin belli bölgelerinden belli metodlar ile elde edilmiş yağlardır. (çiçeklerin ve meyvaların kabukları tohumları gibi) 

Aromaterapi nasıl işe yarıyor derseniz, aromaterapi bir konsültasyon. Aromaterapist aynı bir doktor gibi kişinin şikayetlerini dinliyor, beslenme alışkanlıklarını, uyku düzenini, ağrılarından geçirdiği kazalara, dışkısının rengine kadar pek çok soruyu soruyoruz. 
Çin tıbbı eğitimi aldığımız için hastanın diline de  bakarak gördüğümüz bir sürü işaretle de birleştiririz. Teşhisini koyarız, onunla ilgili bazen gerekiyor ise karışımlar yaparız. Örneğin sivilce, uykusuzluk, gebe kalamama gibi sorunlarınız var ise, bunlar için kişiye özel belirli dozajlarda bitkisel yağlardan aromaterapik karışımlar hazırlıyoruz.

- Peki kısaca aldığınız eğitimlerle ilgili bilgi verir misiniz?
Tatijanna Rottenberg’den masaj ve vücut terapileri  ve  Chiva-som Destination Spa- Bangkok Spa yöneticiliği üzerine eğitimler aldım. Dünyanın dört bir tarafındaki fuarlara ve eğitimlere katıldım. Sonunda yolum aroma terapi ile kesişti ve bana uygun olduğunu düşündüm. İngiltere aromaterapi okulu ITHMA- London (Institute of Traditional Herbal Medicine and Aromatherapy)  den eğitim aldım. Öğretmenimiz Gabriel Moojen dünyada ki sayılı aroma terapistlerden biri zaten. 
Aromaterapist olmak için; fizyonomi, anatomi, organik kimya, akapunktur, ilk yardım, çin tıbbı eğitimlerini almak gerekiyor. Hepsini aldım. 
Okuldan mezun olabilmek 2,5 sene içerisinde 250 kişiye 4'er seanstan yaklaşık 1500 tane aromaterapi seansı uyguladım.
Sonrasında mağazamda yaklaşık 3 sene aromaterapi seansları verdim. Ciddi bir tempoydu sabah 10.00 da giriyordum akşam 18.00 e kadar. 

- Aisha markası ile ilgili kısa bir bilgi alabilir miyiz?
Aisha markası aslında, benim kokulara olan merakımdan doğdu. Ben çocukluğumdan beri yaşıtlarımla oynamazdım arka tarafta çiçeklerle ve hayvanlarla vaktimi geçirirdim.

Ben insanların kendilerinden ve özlerinden koptuklarını düşünüyorum. Kendi özümüzden koptuğumuz için dışsal dünyada çok yaşadığımız, bedenimize ve kendimize iyi davranmadığımız için dünyanın ve kendimizin bu halde olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla kendimizi ve dünyamızı iyileştirelim mottosuyla çıkan bir marka.

Holistik şifada şuna inanıyoruz, Holizim dediğimiz zaman bütünselliktir bu. Holistik Yunanca da Holosttan gelir ve bütün demektir. Ruh-Beden-Zihin bir bütündür ve inanç kalıplarının hastalıklara neden olduğuna inanıyoruz. O yüzden her kişinin vücudu özel bir sorunu işaret eder. Gel buraya benimle ilgilen demek istemiştir vücut, hastalıklara böyle bakarız. Aisha da böyle bir markadır, kişiye özel standart olmayacak bütünsel şifa prensiplerinde çıkmış bir aromaterapi markasıdır.
Bütün ürünler basit bir şampuan gibi gözüken, içine koyduğum buğday özü veya lavanta yağı aynı zamanda sinirsel sakinleştiricidir.

2007 de çıktı ama tekrardan yenilendik. Ocaktan itibaren tüm eczanelere giriyoruz. 
Anne ve bebek serisini yeniliyoruz, A'dan Z'ye tüm aromaterapi ürünleri olacak.  Bitkisel yağlar, aromaterapi yağları ve çiçek sularından yapılan ürünler. 

- Birde sizin açmış olduğunuz "Doğal terapiler akademisi" hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
Doğal sağlık sektörüne kalifiye eleman yetiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sağlık ve wellness sektöründe kariyer yapmak isteyenler için bir eğitim platformudur. Shiatsudan refleksolojiye ,akapunkturdan aromaterapiye, cilt bakımından İsveç masajına kadar deneyimli eğitmenlerle kişileri eğitiyoruz.
Doğal Terapiler Akademisi olarak misyonumuz doğal terapilerin en doğru kaynaktan öğrenilmesi ve kullanımını yaygınlaştırmaktır.
Daha fazla bilgi için http://dogalterapilerakademisi.com/

- Başkanlığını yaptığınız, "Sınır tanımayanlar ebeveynler topluluğu" ile ilgili kısaca bilgi alabilir miyiz?
İlk başta problemli çocuklar, zor durumdaki anneler ve çocukları olarak önceliğimizi belirlemiştik ama bu 1 sene yaptığımız projeler, orada tanıştığımız insanlar, gelen yardım taleplerinden sonra şöyle bir şey fark ettik Türkiye'de kadınlar çok zor durumda ve bu kadınlar bizim zannettiğimiz gibi kırsal kesimde yaşayan eğitim düzeyi düşük kadınlarda değil. Gerçekten bizim aramızda yaşayan üniversite mezunu, kocasıyla ciddi problem yaşayan veya işsiz kalmış, parasız kalmış özel okullardan mezun kadınlarımız.
Ve biz dedik ki o zaman vizyonumuzu ve misyonumuzu tekrar revize edelim. Yeniden bir yapılanmaya gidelim. 
Genelde dernekler de yardım toplanır ve ihtiyacı olanlara dağıtılır. Biz balık vermek değil balık tutmalarına yardımcı olmak istiyoruz.  İnsanlara hayatlarına geçirebilecekleri projeler de yardımcı olmak.
Onlara içsel dünyalarında hayallerini, kaybettikleri motivasyonu tekrar kazandırmak. Sen değerlisin! Sen değerlisin! Sen önemlisin! mesajını vermek. Bazı kişisel gelişim workshopları düzenlemeye karar verdik ve bunları yapıyoruz.
Hukuk okur yazarlığından kariyere kadar geniş bir scalada danışmanlık veriyoruz.


Röportajımızdan sonra bir daha çekime çağırdılar, bende bekleme odasında notlarımı alarak bekledim :)




Çekim bitti dediler, toparlandık. Arabaya doğru yol aldık.
Bana böyle bir deneyimi yaşama imkanı tanıdığı için önce Ayşe Tolga'ya sonra tüm ekibe sonsuz teşekkürler. Çocuklarıma anlatacağım harika bir anı oldu benim için :)


Atom karınca ve la petite Dolly yollara düştü tekrardan. Şimdi istikamet direk ev çünkü dünyalar tatlısı Canyael ile vakit geçirmeye gidiyoruz.

Eve vardık. Ayşe Tolga'nın evi, yeşillikler ve çeşit çeşit hayvanın olduğu doğadan kopmuş bir ev. 

Canyael o güzel bakan gözleri ile annesini gördüğü anda koşarak kucağına atlıyor. Ayşe Tolga bütün dünyayı unutuyor ve sadece kızına odaklanıyor. O kadar candan, ilgili ve eğlenceli bir anne ki. 

Bu kısa sürede onları seyretmek bile bana müthiş keyif verdi. 
Canyael bu arada, meşhur gam gam style ile dans etmeye bayılıyor. 
Müzik başlasınnnnnn

Evdeki herkes kalkıp dans etti, Ayşe Tolga'nın annesi bile :)



Ben kısa bir ara bulup Ayşe Tolga'nın gardırobunu da karıştırıyorum. 

Gardırop cini iş başındaaaaaaa












Gün bitti mi bitmedi tabiki sırada İstinye Parka 25. yılını kutlayan P&G eventine katılmak var.




Türkiye’de ise 25. yılını kutlayan P&G, markaları ve hizmetleriyle yaşamları nasıl iyileştirdiğine dikkat çekmek için 25 yıllık mirasını ilk kez sergilediği P&G Evi’ni İstinyePark’ta ziyarete açtı.

P&G Evi’nde Türkiye’de tüketim alışkanlıklarını değiştiren markaların tarihsel serüveni, oyuncu Ayşe Tolga’nın hayat hikayesi ile paralel olarak sergilendi.







                                    Reklama dikkat lütfen :)

Cemiyet, iş ve sanat dünyasından Özge Ulusoy, Hakan Akkaya, Ender Saraç ve Derya Baykal gibi ünlü  isimlerin yanı sıra P&G markalarının reklamlarında oynayan Pelin Karahan, Defne Samyeli, Yasemin Bradley ve Ayşe Teyze olarak bilinen Ayşe Gündoğdu gibi tanınmış isimler katıldı.



Ceket için Medine Hacabektaşoğluna teşekkürler.
Gün boyu koşturma sırasında şıklığım dan hiç ödün vermedim...





Bilgime bilgi, deneyimime deneyim katan kendi güzel ruhu güzel Ayşe Tolga seni tanımak benim için çok değerliydi. Her şey için tekrardan teşekkürler ...






GELECEK HAFTA Kİ KONUKLARIM "EFE ÜNAL VE İSTANBUL ORKESTRASI"