4 Ocak 2013 Cuma

"Öyle bir çantam olsun ki, içinden çıkardığım her şey insanlar için yararlı olsun"



İçimde gizli hayallerin fink attığı, yapmak istediklerimi benim bile tasavvur etmediğim bir dönemdeydim.
Uzun süredir spiritüel çalışmalar yaptığımız gönüllü bir grubumuz ile "Gestalt" çalışması yapmaya karar verdik.

Grubumuzun lideri, deneyimlisi, bilgilisi ama aynı zamanda hem bir genç kız enerjisini hemde olgun bir kadın enerjisini ruhunda barındıran enfes bir kadın önderliğinde.

Evet bu kadın kim mi?
"Elyan Aysoy" 

Elyan 4 sene evvel hayatıma bir anda girip, ruh ailemden biri olduğunu düşündüğüm biri. Yaptığı paylaşımlar, verdiği eğitimler ve bize kol kanat germeleri ile ilham olan bir kadın.

Ne zaman canım sıkılsa, ne zaman egoma yenik düştüğümü anlasam bana bambaşka bir şefkatle ve kalbindeki enerjisi ile yorumlar yapan ve eleştiren bir kadın oldu.

Eleştirilmek her insan gibi beni de çok zorlayan bir şeydir ama Kabala derki, eğer seni eleştiren kişi kalpten doğru bilinçten eleştiriyor ise karşındakinin de kalbi erir ve onu dinlemeye açık olur. İşte Elyan benim için hep böyle biri olmuştur. O yüzden onun altına imza attığı her şeye bende ok derim.

Uzman Psikolog ve Danışman Elyan AYSOY aynı zamanda Safir Yaşam Atölyesinin kurucusu.

Misyonunu ve yeteneklerini burada insanlara akıtıyor. Ve bir sürü değerli kişiye de paylaşma imkanı tanıyor. http://www.safirdanismanlik.com.tr/

Neyse konumuza geri dönelim. Gestalt çalışmasını yaptığımız dönem, hepimizin yine egoları ile boğuştuğu, ne yöne gideceğimizi şaşırıp deli danalar gibi koşturduğumuz bir dönemdi. Elyan bize tam da olması gereken zamanda yine kol kanat gererek, 'grup çalışması yapmak istiyorum' dedi. Tabi hepimiz üstüne atladık. Bundan güzel fırsat olabilir miydi?

Size kısaca Gestalttan da bahsetmek isterim.
Gestalt; bireysel, ikili ve grup uygulamalarıyla zihinsel, duygusal ve bedensel farkındalıklar kazandıran bir çalışmadır. Kişinin bedeni, davranışları, duygu ve düşünceleriyle ilgili farkındalık kazanması.
Deneyimleri, davranışları, duygu ve düşünceleriyle ilgili sorumluluk alması, ihtiyaçlarının farkına varması ve onları sağlıklı bir şekilde tatmin etmesi için seçimlerini değerlendirmesi amaç edinilir.

Tabi o zamanlar ben egolarımın içinde boğulmuşken, Işıktan gelen sesimi o kadar kısık duyuyordum ki. Hayallerimmiş, yapmak istediklerimmiş onları ancak kuyunun dibindeymişim gibi uzak ve soğuk gelen bir şey olarak algılıyordum.

O seanlardan sonra, grup arkadaşlarım ile inanılmaz deneyimler ve açılımlar yaşadık. Gün geldi ağladık gün geldi şaşırdık gün geldi hepimiz birbirimize sarılarak BİR olduk.

Ama öyle bir gün vardı ki; ruhumun, hayallerim ile ilgili sesini çıkartan seanstı.

Seansa başlarken, Elyan o tatlı gülümsemesi ile 'bugün çok eğleneceğiz kızlar' dedi. Önümüze hamur getirdi. Hadi bakalım şimdiye kadar içimizdeki rakipleri bulmaya çalıştık şimdi onları nasıl dönüştürüp yararlı hale getireceğiz ona bakalım dedi.

Hepimiz; kafamızda bilinmezlikler, ellerimizle hamurlar ile derin bir bilince doğru aktık. Elyan bizi engin deneyimi ile sanki büyülü asanın gelip bize dokunması gibi dokunmuş, hepimiz ömrümüzde unutmayacağımız şekiller yapmaya başlamıştık.


Ben hamura baktım, hamur bana.
En sonunda kendimi üzerinde D harfi olan bir çanta yaparken buldum. Kendim bile şaşırdım. 
Bana şaşırarak sordular  "o ne Dolly, neden çanta yaptın?"







Ağzımdan çıkan kelimeler emin olun bana ait değildi ama bir anda çıkıverdi çünkü ben bile sonrasında bunu ben mi dedim diye düşündüm.

Şöyle dedim "Öyle bir çantam olsun ki, içinden çıkardığım her şey insanlar için yararlı olsun"


O çantam şimdi la petite Dolly blogum oldu. 
Elyancım ruhuma, misyonuma giden yolda bana desteğinin kelimeleri yok o yüzden. Bu duyguları yazmak yerine okuyucuların hislerine bırakıyorum.



Elyancım, her zaman o güzel omzunda bana bir yer olduğunu biliyorum
                                           İyi ki varsın...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder